Araba Krallığı

Ansiklopedi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Araba Krallığı, antik dönemde Arap Yarımadası'nın kuzeybatısında, günümüzde Ürdün ve Suudi Arabistan'ın bir kısmını kapsayan bir bölge ve krallıktır. Arap Yarımadası'nın kuzeyindeki bu krallık, çeşitli medeniyetlerin etkisi altında kalmış ve bölgenin siyasi ve kültürel gelişimine katkıda bulunmuştur. Araba Krallığı'nın tarihi, Helenistik dönemden Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanır ve bu dönemler boyunca çeşitli dönemlerde farklı hükümdarlar tarafından yönetilmiştir.

Kökenler ve Kuruluş

Araba Krallığı, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarında, Hellenistik dönemin sonlarına doğru kurulmuştur. Bu dönemde, bölgede Arap kabileleri ve yerel yöneticiler bulunmaktaydı. Araba Krallığı, Nabatealılar olarak bilinen bir Arap kabilesi tarafından kurulmuştur. Krallığın merkezi, Petra şehri yakınlarında bulunan Petra Kanyonu'dur.

Nabatealılar ve Araba Krallığı

Nabatealılar, Araba Krallığı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı olan Aretas I önderliğinde Petra'yı başkentleri haline getirdiler. Nabatealılar, Arap Yarımadası'nın kuzeybatısında ve Levant bölgesinde önemli bir ticaret imparatorluğu kurdular. Özellikle kervan ticareti ve kervan yolları üzerindeki hakimiyetleri sayesinde zenginleştiler.

Roma ve Bizans İlişkileri

Araba Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu ile yakın ilişkiler içindeydi. Roma döneminde, Araba Krallığı, Roma'nın müşterek krallıklarından biri haline geldi ve Roma'nın Asya eyaletlerinden biri olarak kabul edildi. Daha sonra, Bizans İmparatorluğu'nun etkisi altına girdi.

Petra ve Mimari Mirası

Petra, Araba Krallığı'nın başkenti ve en önemli şehriydi. Petra, muhteşem kaya oyma yapıları ve tarihi anıtlarıyla ünlüdür. En ünlü yapılarından biri, "El Khazneh" veya Hazine adıyla bilinen muazzam kaya mezarıdır. Petra'nın mimari mirası, dünya mirası olarak UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.

Din ve Kültür

Araba Krallığı, Hellenistik ve Roma dönemlerinde çeşitli dini ve kültürel etkilerin birleştiği bir bölgeydi. Nabatealılar, kendi yerel dini inançlarına sahiptiler, ancak aynı zamanda Yunan ve Roma tanrılarını da kabul etmişlerdir. Bölge, kervan ticareti nedeniyle farklı kültürlerin ve dinlerin etkileşimine açık bir konumdaydı.

Yıkılış ve Sonrası

Araba Krallığı, M.S. 4. yüzyılın başlarında, Roma İmparatorluğu'nun güç kaybetmesi ve İslam'ın yükselişiyle sona ermiştir. 7. yüzyılda İslam'ın yayılmasıyla birlikte bölge Müslüman yönetimi altına girmiştir. Petra, zamanla terk edilmiş ve unutulmuş bir şehir haline gelmiştir, ancak sonraki dönemlerde yeniden keşfedilmiş ve turizm açısından önemli bir merkez haline gelmiştir.

Sonuç olarak, Araba Krallığı, antik dönemde Arap Yarımadası'nın kuzeybatısında önemli bir krallıktı. Nabatealılar tarafından kurulan bu krallık, Petra şehri ve çevresinde zengin bir kültürel ve mimari mirasa sahipti. Araba Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi ve siyasi aktör olarak varlık göstermiştir. Bugün, Petra'nın kalıntıları ve Araba Krallığı'nın tarihi, arkeologlar ve tarihçiler tarafından incelenmekte ve araştırılmaktadır.