Bernsteinizm, Alman sosyal demokrat teorisyen Eduard Bernstein'ın görüşlerini temsil eden bir doktrindir. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında sosyalizmin gelişimi ve sosyal demokrasinin oluşumu sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Bernsteinizm, Marksist görüşlerle olan farklılıklarıyla ve sosyal demokrat harekete yön veren felsefi temelleriyle bilinir.

Eduard Bernstein, Karl Marx'ın öğrencisi ve Friedrich Engels'in yakın arkadaşıydı. Ancak, Bernstein, Marx'ın bazı temel önermelerini sorgulamaya başladı ve bu, onun sosyalizme ve sosyal demokrasiye yönelik bakış açısını önemli ölçüde etkiledi. Bernsteinizm, geleneksel Marksist görüşlerle çatışan ve reformist bir yaklaşımı benimseyen bir doktrindir.

Bernsteinizm, devrimci şiddet yerine demokratik reformlarla sosyal değişim ve ilerleme sağlama fikrini savunur. Marksistlerin aksine, Bernsteinizm, kapitalist toplumun evrimleşerek daha adil bir topluma doğru ilerleyeceğine inanır. Bu nedenle, reformist politikalar ve yasal değişiklikler aracılığıyla sosyalist amaçlara ulaşma stratejisi benimser.

Bernstein, sosyalizmin ekonomik koşulların gelişimiyle otomatik olarak gerçekleşmeyeceğini, bunun yerine demokratik süreçler ve politik reformlar yoluyla gerçekleşeceğini savunmuştur. Ona göre, sosyalizm, kapitalist sistemin içinden doğacak ve yavaşça onu değiştirecek bir süreçtir.

Bernsteinizm, proletarya diktatörlüğü yerine evrensel oy hakkı, sivil özgürlükler ve demokratik kurumlar gibi liberal değerlere dayalı bir toplum modelini öngörür. Bu nedenle, sosyal demokrat hareketin öncelikli hedefi, demokratik reformlar ve refah devleti politikaları aracılığıyla sosyal eşitlik ve adaleti sağlamaktır.

Bernstein, sınıf mücadelesinin giderek daha az önemli hale geldiğini ve sınıf bilincinin azaldığını savunmuştur. Ona göre, modern endüstriyel toplumda sınıf farkları azalıyor ve işçi sınıfı giderek entegre oluyordu. Bu nedenle, sosyal demokrat politika, sınıf mücadelesi yerine tüm toplumun çıkarlarını temsil eden geniş bir koalisyonu hedeflemelidir.

Bernstein'in görüşleri, sosyal demokrasi üzerinde derin etkiler bıraktı ve sosyalist hareketin evrimini şekillendirdi. Özellikle 20. yüzyılın ilk yarısında Avrupa'daki sosyal demokrat partiler, Bernstein'in reformist görüşlerini benimseyerek geniş kitle tabanlarına ulaştılar ve demokratik reformlar aracılığıyla sosyal adaleti ve eşitliği sağlamaya çalıştılar.

Ancak, Bernsteinizm tartışmalı bir konudur ve eleştirilere maruz kalmıştır. Bazıları, Bernstein'in Marksizmi terk ettiğini ve kapitalist sistemi meşrulaştırdığını iddia ederken, diğerleri onun evrimci sosyalizm vizyonunun pratikte yetersiz olduğunu ve kapitalist sistemi sürdürdüğünü savunur.